“Elinizde olan her belgeyi paylaşmazsanız, namertsiniz.
—ZARURİ AÇIKLAMA—Yüksek Disiplin Kurulumuz’un ihraç kararımı iptal etmesi ve bu olayın partili partisiz, binlerce arkadaşımız tarafından sevinçle karşılanması “bazılarının” ayarlarını ciddi şekilde bozmuş.
—ZARURİ AÇIKLAMA—
Yüksek Disiplin Kurulumuz’un ihraç kararımı iptal etmesi ve bu olayın partili partisiz, binlerce arkadaşımız tarafından sevinçle karşılanması “bazılarının” ayarlarını ciddi şekilde bozmuş. Gazeteci arkadaşım Bayram Coşkun’un Şahin Tin’le ilgili bir haberini beğenmişim. Sanıyorlar ki ben Şahin Tin’i beğenmişim. Osman Zolan’ı, Nihat Zeybekci’yi ve cümle AKP’linin adını dahi ağzına alamayanların içine düştüğü aciz durumu görünce, ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir kez daha anladım. Sağa sola, “Tolga Varlıker ile ilgili elimizde belge var ama muhatap almıyoruz” diye paylaşım yapanlara iki çift sözüm var:
“Elinizde olan her belgeyi paylaşmazsanız, namertsiniz.” Bir gazeteci arkadaşımızın “haber” paylaşımını beğenmem üzerinden böylesine komik, aciz ve bir o kadar çaresizce saldırganlığı bırakıp Denizli’de binlerce parçaya bölünen Cumhuriyet Halk Partimizi ayağa kaldırmakla uğraşınız. Mesele ben değilim, anlayın artık. Ülke elden gitmiş, memleket batmış, AKP Denizli’nin dört bir yanını talan etmiş, sizin varsa yoksa işiniz gücünüz “En çok biz CHP’liyiz, en gerçek biz CHP’liyiz” kavgası! Keşke partimizle uğraştığınız kadar AKP’yle de uğraşsaydınız… Yazık ediyorsunuz arkadaşlar, çok yazık… Kimin ne kadar CHP’li olduğunu bırakınız artık… En CHP’li siz olun. Vallahi de billahi de siz olun. Bunlar, partimin daha fazla zarar görmemesi adına son sözlerim. Size rağmen, susacağım, size rağmen partimin çıkar ve menfaatleri uğruna, AKP’yi halimize güldürmemek için susacağım..