Yörükler, yörüyenler ; dur durak bilmeyenler. “Kışlamak”, “yaylamak”, “yazlamak”, “güzlemek” eylemleri hep onları anlatır ya da onların yaşaması bu kelimelerle anlatılır. Bu kelimeler onların yaşayışından doğmuştur ya da onların yaşamaları bu kelimeleri doğurmuştur.
Yörükler, yörüyenler ; dur durak bilmeyenler. “Kışlamak”, “yaylamak”, “yazlamak”, “güzlemek” eylemleri hep onları anlatır ya da onların yaşaması bu kelimelerle anlatılır. Bu kelimeler onların yaşayışından doğmuştur ya da onların yaşamaları bu kelimeleri doğurmuştur. Bir yerde “kışla”, “yayla”, “yazla”, “güzle” yer adları varsa; bu yerlerde Yörükler yaşamış demektir. Kışın kışladıkları yere “kışlak” yer ; yayın yayladıkları yere “yaylak” yer ; yazın yazladıkları yere “yazlak” yer ; güzün güzledikleri yere “güzlek” yer der Yörükler. Yaşamaları yayladan kışlaya, kışladan yaylaya göçüp konmakla geçmiştir.Yörükler, kondukları yere “oba” larını, “yurt” larını kurmuşlar. Bu oba ve yurtlara ya boylarının ya da beylerinin adlarını vermişler. Bir yerde “oba” ve “yurt” yer adları varsa; bu yerlerde Yörükler yaşamış demektir. Yörükler’e ve Yörükler’in yaşadıkları bölgelere hem Yörükler kendileri hem de yerleşik halklar “Yörükan” ve “Yörüklük” demişler. ‘Yörükan’ kelimesi Türkçe “Yörük” ve Farsça “-an” (-an : Farsça çokluk ekidir. Anlamı: “-lar” dır.) ekinden türetilen bir kelimedir. ‘Yörükan’ ‘Yörükler’ demektir. Yörükan tabiri daha fazla Osmanlı resmi kayıtlarında kullanılmış. ‘Yörüklük’ ise ‘Yörükler’in Yaşadığı Yer’ demektir. Yörüklük kavramını daha fazla Yörükler kendileri için kullanmış. Yörükan ve Yörüklük kavramları hem “Yörükler” i hem de “Yörükler’in Yaşadığı Yer ” i anlatır. Sırpça, Bulgarca ve Makedonca kaynaklarda ve halk ağzında Yörükler’in yaşadıkları yere “Yörüklük”(“ Jorukluk –Joruklak, Jurukluk-Juruklak”) derler. Makedonya’nın birçok yerinde “Yörüklük” bölgesi var. Yörükler’in yaşaması; “Yörümek”, “Göçmek”, “Konmak” tan ibarettir. Onlar ya bir yerden bir yere yörürler , ya bir yayladan öbür yaylaya göçerler ya da bir obadan, yurttan öbür obaya, yurda konarlar . Onların yaşamaları hep devingenlik(hareketlilik) içindedir. Yörükler, ‘yörümek’ eyleminden adlarını almışlar, yörüdükleri için onlara “Yörük” denmiştir. Yörük adını, onlara yerleşik halklar vermiş, daha sonra kendileri de bu adı(Yörük adını) benimsemişler. Yörükler, bu dünyadan o(öbür) dünyaya gidişe de “göçtü”, “göçtü gitti” derler; ölümü, Göç-mek eylemi ile anlatırlar. Yörükler, her zaman yeni yeni yerlere konarlar , başka başka insanlarla konu komşu olurlar, yeni yeni insanlarla Kon-uş-ur-lar …Konuşmak eylemi de Yörükler’in ‘Kon- ması’ndan bizlere armağan kalmıştır. Yörük’ün yaşaması su gibidir; su gibi durmadan, bulanmadan, donmada akmaktır. Mevlana bir şiirinde Yörük yaşamasını çok güzel dile getirmiştir.Mevlana: “Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan donmadan akmak ne hoş…” diyerek Yörükler’in yaşmasını en yalın dille anlatmıştır.